Lviv Ukrayna’nın batı bölgesinde bulunan küçük şirin bir şehir arkadaşlar. Halen Lviv’e gitmeyen kalmış mıdır bilemiyorum. Ben yine de yazayım. Ukrayna yüz ölçümü olarak büyük bir ülke. Türkiye’den biraz küçük ancak bir noktada Türkiye’ye çok benziyor. Türkiye’de kuzey , güney , doğu , batı istikametlerinde farklı noktalara gittiğinizde farklı yaşam stilleri ya da karakteristik özellikler görürsünüz. İşte bu Ukrayna için de geçerlidir arkadaşlar. Lviv , Ukrayna’nın batısındadır , mimarisi kuzeydeki Kiev , doğudaki Harkov(Kharkiv) ve güneydeki Odessa’dan daha farklıdır. Bunun yanında Lviv’deki insanların Harkov’dakilere göre çok sıcak kanlı olduklarını söyleyebilirim. Bunu söyleyen de yine Ukraynalı’lar. Küçük , şirin bu şehirde 2-3 gece kalmanız yeterlidir. Ancak ben nereye gidersem 5-6 geceden aşağı kalmıyorum. Hiçbir şey yapmazsam bir cafede oturup kahvemi içerken insanları seyrederim , kültürlerini , giyim-kuşamlarını ve davranışlarını daha iyi öğrenmeye çalışırım. O atmosferi koklarım. Vaktiniz bol değilse 3 gece kalmak yeterlidir arkadaşlar.
Niçin Ukrayna :
Arkadaşlar Ukrayna’nın bu kadar çok tercih edilmesinin sebebi Türkiye’ye olan mesafesi , vize rejimi ve ekonomik şartlarıdır. Lviv’e İstanbul’dan birçok farklı firma ile direk uçuşlar mevcut olup , uçuş süresi yaklaşık 2 saattir. Ukrayna’nın Türk vatandaşlarından vize istemiyor oluşu da diğer bir belirleyici faktördür. Bunun dışında Ukrayna’nın ekonomik durumu Türkiye’den iyi olmadığından , tercih edilmesinde diğer bir faktördür. Vize ve ekonomik durumlarına daha sonradan değineceğiz.
Ne zaman Gidilir :
Ben Lviv’e kışın girmiştim. Ancak daha sonra tekrar farklı bir mevsimde gitmek isterim. Yani kısacası Lviv’e yıl boyunca her zaman gidilebilir. Karda , soğuk havada yürüyüş yapmayı sevmiyorsanız orası ayrı. Lviv karasal iklime sahip olmakla birlikte , gece-gündüz ve yaz-kış sıcaklık farkları yüksektir.
Vize Uyguluması :
Ukrayna’ya seyahat edecek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları vizeden muaftır. Vize almasına gerek yoktur. Hatta yeni tip kimlik kartı ile dahi , yani pasaportsuz giriş yapabilirsiniz. Lakin artık giriş eskisi kadar kolay değildir. Muhakkak otel rezervasyonu ve dönüş uçak bileti rezervasyonunuzu yanınızda bulundurmanız gerekmektedir. Bunun yanında giriş için istenen 250 Usd nakit + kalacağınız gün sayısı x 50 Usd nakit üzerinizde bulundurmak zorundasınız. Misal 3 gece kalacaksınız diyelim. 3 x 50 : 150 Usd + 250 Usd : toplamda 400 Usd nakit bulundurmak zorundasınız. Ben en son 2020 şubat başında Harkov’a gitmiştim , kimse paramı göstermemi istemedi. Ancak ne olur ne olmaz.
Ulaşım :
Türkiye’den Lviv’e yaklaşık 2 saat süren direk uçuşlar mevcut. Birçok farklı firmayı tercih edebilirsiniz. Lviv Danylo Halytsky Havalimanı’na ulaştıktan sonra merkeze otobüs , minibüs , taksi seçenekleri mevcut. Bugüne kadar yurtdışında über dışında hiç taksi kullanmadım. Zaten bir yerin kültürünü , insanların davranışlarını görmek için bence toplu taşıma kullanmak gerekir , tabii güvenliyse. Ukrayna genel olarak çok güvenli bir yerdir. Ben hatırladığım kadarıyla 9 numaralı trolleybus ile merkeze yakın bir yerde inmiştim. Daha sonra biraz yürüyerek konakladığım yere varmıştım. Toplu taşıma aracına bindiğinizde şoförden bilet almanız gerekir. Daha sonra araçların içinde bulunan bir cihazı kullanarak bileti delmeniz gerekir. Manuel olan bu sistem oldukça eski ve ilkel bir yöntemdir. Size zamanda yolculuk yaptığınız hissiyatını uyandırır. Bir bilet o tarihte , yani ocak 2018’de 3 grivnaydı. Türk lirası ile de epi topu 40 kuruş civarıydı.
Konaklama :
Lviv’de konaklamak için çokça seçenek mevcuttur. Bunlardan başı çekenler tabii ki otel , hostel ve apart dairelerdir. Ben Kostomorova Sokağı’nda bir dairede kalmıştım. Çok büyük bir evdi ve 3+1 olan bu eve 3 kişi için gecelik 55 Usd gibi bir ödeme yapmıştık. Merkezdeki bu eski , yüksek tavanlı alabildiğine geniş evlerde tarihi hissedebiliyorsunuz. Bunun dışında Ukrayna insanı misafirperverdir. Couchsurfing gibi uygulamalardan arkadaş edinirseniz size ücretsiz ya da çok çok uygun bir fiyata konaklama sağlayabilirler.
Yapılacaklar :
Lviv’in küçük bir yer olmasından dolayı yapılacak şeylerin sayısı çok fazla değildir. Özellikle müze tarzı bir yer bulamazsınız. Zaten neredeyse her şey bir bölgede toplanmıştır. Öncelikle kamusal mimari ( ibadethane , saray , devlet kurumu ) gelişmemiş olmakla birlikte sivil mimari ( binalar ve sokaklar ) çok gelişmiştir. Mutlaka gidip dolaşmanız gereken görkemli yapılardan ziyade , sokaklarda bol bol yürüyüş yaparak sivil mimarinin tadını çıkarabilirsiniz. Bunun dışında Lviv’in çok sanatsal bir şehir olmasından dolayı ve kapalı alan kültürünün gelişmiş olmasından dolayı , birçok farklı mekana gidip ( bar , restoran , cafe vb. ) vakit geçirebilirsiniz. Bu yüzden de gidilmesi gereken yerleri ve yapılması gereken şeyleri dilerseniz sınıflandıralım. Öncelikle kiliseler vb. mimari yapılar , daha sonra da bar , cafe vs. zaman geçirilmesi ve mutlaka görülmesi gereken yerleri ele alalım.
A-) Mimari Yapılar :
Mimari yapıların bir kısmını üstün körü anlatmak istiyorum arkadaşlar.
1-)Rynok Meydanı(Pazar Yeri) :
Rynok Meydanı isminden de anlaşılacağı üzere Lviv’deki en merkezi nokta. Hemen hemen gidilebilecek bütün yerler meydanda ya da 1-2 sokak ötesindedir. Bir nevi bizim Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi gibidir. Oraya gitmeden olmaz.
2-) Old Town :
Hemen hemen bütün şehirlerde old town denilen tarihi yani eski şehir yerleşim alanı bulunur. Avrupada’ki şehirlerin çoğunda bu bölgeye yeni bir yapılanma getirmeyip eski haline bırakılmak istenir. Bu bölgedeki bütün sokakları yürüyerek gezmelisiniz. Zaten bir günde biter.
3-) Lviv Belediye Binası :
Yine hemen her şehirde görkemli belediye binaları bulunur. Lviv’deki belediye binası Rynok Meydanı’nda olmakla birlikte , bence ziyaret etmeniz gereken bir yer. Binanın içerisinde bulunan kuleye çıkıp şehre yukarıdan bakabilirsiniz.
4-) Lviv Opera Binası :
Esasında çok daha uzun bir ismi var ama kısaca opera binası diyelim. Bence Lviv’deki en güzel binadır kendisi. Tarihi bölgede bulunmakta olup yürüyüş mesafesindedir. Mimari ayrıntılar ve semboller çok güzel. Lviv’de çok kısa kalmazsanız opera ya da baleye gitmenizi de tavsiye ederim.
5-) Lychakiv Mezarlığı :
Lychakiv Mezarlığı kesinlikle müthiş bir yer. Birçok yerde çok iyi mezarlıklar var. Ama ben ilk defa böyle bir yeri Lviv’de gördüm. Çok da şaşırmıştım. Baya baya mimari bir alan yani. Rynok Meydanı’ndan yürüyerek 25-30 dk mesafede. Giriş için 2018’de 30 grivna ödemiştim. Görmeden gelinmemesi gereken bir yer.
6-) Lviv Yüksek Kalesi :
Burası da yine meydandan 25-30 dk yürüme mesafesinde olan , tepe üstünde bir kale. Manzarası da güzel.
7-) Potocki Sarayı :
Saray dediysek öyle aklınıza Topkapı , Dolmabahçe , Çırağan falan gelmesin. Saraycık diyelim biz ona. Küçük de bir yer. Yine de gidip görülebilir.
8-) Kiliseler :
Lviv’de öyle aman aman bir kilise veya katedral olmadığından hepsini tek bir cümlede yazalım. Bir tanesi hariç hepsi meydana çok yakın , dolayısıyla giderayak bi uğrayıp kısaca göz gezdirebilirsiniz. Bunlar ; St. George Katedrali , Boim Ailesi Şapeli , Dominik Katedrali , St. Andrew Kilisesi , Olha ve Elizabeth Kilisesi , Cizvit Kilisesi ve birkaç tane daha küçük kilise.
B-) Mekanlar :
Normalde restoranları ve kafeleri her zaman yeme-içme bölümünde anlatıyorum. Ancak Lviv’de direk yapılacak şeyler listesine koyuyorum.
1-) Baczewski Restaurant :
Sunumu ve atmosferi çok iyi olmasına rağmen yemekleri çok beğenmemiştim. Ama biraz da benim amatörlüğümden. Lviv’de bol bol steak yiyin. O zaman pişman olma durumunuz olmaz. Hem Türkiye’ye göre de çok uygun. Zaten Lviv’deki restoranları gezmek çok zaman alacağından , Baczewski Restaurant’ı kahvaltı için tavsiye ediyorum.
2-) Kryivka Restaurant :
Burası restorandan ziyade bara benziyor. Öncelikle içeri girmek için kapıya vurmalısınız. Küçük bir bölmeden asker üniformalı ve g3’lü biri çıkıp size parolayı soracaktır. Parola için ‘ Slava Ukraine ‘ ( zafer Ukrayna’nın gibi ) demeniz gerekir. Akabinde kapı açılacak ve içeri girebilirsiniz. İçerisi mahzen gibi bir yer. Biz burada yemekten ziyade sadece bir şeyler içtik. Arada G3’lü arkadaş da arkada ateş edip gürültü yapabilir ama korkacak bir şey yok.
3-) Ribs Restoran at Arsenal :
Arsenal İngilizcede mühimmat deposu demektir. Böylece isminden de anlaşılacağı üzere bu restoran eskiden askeri mühimmat deposu olarak kullanılmış bir yer. Yine adından anlayacağınız üzere ‘ ribs ‘ yani kaburgası ile meşhurdur. İçeriye girdiğinizde bir fabrikaya girmişsiniz izlenimine kapılabilirsiniz. Durmaksızın domuz pirzola , kaburga pişiyor ve acaip bi sirkülasyon var. Burada balık yahut başka bir yemek pek tavsiye etmiyorum. Sadece domuz kaburgası meşhur. Domuz yemezseniz sadece bir iki bira içip çıkılabilir. Ayrıca önceden uyarıyım , çatal , kaşık , bıçak vermiyorlar. Elle yemek durumundasınız ve restoranın konsepti bu.
4-) Gaz Lambası :
Restoranın adı gaz lambası arkadaşlar. Yani bizim bildiğimiz lüküs. Galiba bu lambaları bulan kişinin namına yapılmış bir dizayn. İçerisi çeşit çeşit gaz lambası , deney tüpü bilmem ne. Müzevari bir yer , mutlaka gidilmesi gereken bir yer.
5-) Bira Tiyatrosu :
Bira Tiyatrosu birkaç katlı biraz tiyatroyu andıran ancak daha çok bir fabrikaya benzeyen bir bina. Hatta büyük bira varillerini ve bira üretim tesisini de göreceksiniz. Burada ayrıca konser de veriliyor. Ya da canlı müzik mi desek acaba. Kesinlikle gidilmesi gereken konsept mekanlardan biri. Girişte kocaman bir PRAVDA yazısını görürseniz doğru yerdesiniz.
6-) Masoch Cafe :
Burası tam olarak efsane bir yer arkadaşlar. Cafe dendiğine bakmayın , bar. Ama biraz farklı , bdsm takılan elinde kırbaçlı garson hanımefendileri görünce biraz şaşırabilirsiniz. Ama şöyle bir menüyü açıp kokteyl isimlerine bakınca , tv’de sürekli mecliste falan kavga eden vekilleri görünce , arada bir de sürpriz şekilde kırbaç yiyince mekanın adının boşuna mazoşist olmadığını anlayacaksınız. Biraz geç saatlerde gitmek iyidir.
7- ) Efsaneler Evi :
Rivayete göre bu restoranın olduğu yerde vakti zamanında hakkında çeşitli efsaneler üretilen tuhaf bir aile yaşarmış. Buradan yola çıkarak restoranı bu konseptte yapmışlar. Dilerseniz burada bir şeyler yiyebilirsiniz veya direk çatıya çıkabilirsiniz. Uçan arabada foto çektirebilir yahut dilek şapkasına bozuk para atmaya çalışabilirsiniz.
8- ) Drunk Cherry :
Drunk Cherry sıcak vişne likörü içebileceğiniz küçük samimi bir ortamı olan mekan. Bu sene Kharkiv’e de 3 şube açtılar. Arkadaşlarınıza hediye almak isterseniz çok şirin hediyelik şişelerde satın alabilirsiniz. Akşamları meydandan geçerken illa ki uğrayıp en azından bir bardak sıcak likör içmeye değer. Özellikle Lviv’e kışın gitmişseniz , günde 2-3 kere yapmanız icap edebilir.
9-) Çikolata Fabrikası :
Burada yediğim sıcak çikolatanın tadı halen damağımda. Aynı zamanda hediye olarak da alabilirsiniz.
Not : Benim vardığım sonuç , Lviv diğer şehirlerden çok farklı. Burada müzeler , kiliseler , tarihi binalardan ziyade tamamen konsept mekanları ziyaret etmek ve yemek içmek üzerine bir turizm anlayışı var. Bu yönden eşsiz bir yer. Soğuk iklimin de etkisiyle kapalı alan kültürünün gelişmesi sonucu ortaya böyle bir şey çıkmış. Herkes mekanın adının hakkını vermiş. Mazoşist kafeye gidip gerçekten mazoşizm görüyorsunuz , iş olsun diye değil. Bira tiyatrosuna gidiyorsunuz , gerçekten de bira üzerine her şey var. Kryivka Cafe askeri üniformalı garsonların olması falan. Konsept olayını her yerde ciddiyetle yapmışlar. Maalesef İstanbul’da bu tarz yerler yok.
YEME-İÇME :
Yeme içme konusunda tüm Ukrayna benim için sınıfta kalıyor. Marketten alınan herhangi bir ürünü bile pek beğenemiyorum. Kuzey ülkesi olduklarından olsa gerek , kendilerine has bir mutfakları zaten yok. Ukrayna’ya özel olarak birkaç şey yazılmış sağda solda. Bunlardan sadece Borç çorbası farklı. Yukarıda belirtmiş olduğumuz restoranlar mutlaka görülmesi gereken yerler fakat Lviv’de uzun süre kalsanız her öğünde buralarda yiyemezsiniz tabii ki. Bunun için mesela bizdeki gibi burger king’ler falan var ama tadı çok değişik , çoğu Türk tercih etmiyor. Börekleri genelde meyveli ya da şekerli falan , pek hoşuma gitmedi. Tavsiye edebileceğim 2 pizza restaurantı var. Ben beğenmedim ama tanınmış yerler , Mafia Restaurant uygun bir yer , bir de Celantano var. Bir de Puzata Hata var. Puzata Hata’yı ilk gördüğümde Pizza Hut sanmıştım :D Tabii ki alakası yok. Bu restoran Kiev’de de bol bol bulunan , bir nevi bizdeki sulu yemek lokantalarına benziyor. Esnaf lokantası diyelim. Bence yemekleri güzel , çeşit bol ve çok ucuz. Burada bol bol yiyebilirsiniz. Bunun dışında Nemiroff marka vodkaları Ukrayna üretimidir. Bu vodka çok ucuz olup bence gayet iyidir. Bol bol tüketebilirsiniz. 2020 Şubat ayında Kharkiv’de 40-42 TL’ye denk geliyordu 1 Lt. Tabii Lviv’deyken 20 Tl falandı heralde.
Alış-Veriş :
Lviv’de alışveriş yapılacak birçok yer var elbet. Bunların başında da meydan geliyor. Ancak Tramway Cafe’nin bulunduğu yerde bit pazarı kuruluyor. Buradan hediyelik eşya temin edebilirsiniz. Pazarlık yapmanızda fayda var.
Sonuç :
Sonuç olarak Lviv , bizler için ilk gidilmesi gereken yerlerden biridir. Yakın olması , vize istememesi , güvenli bir yer olması , renkli hayatı , neşeli ve misafirperver insanları ve ucuzluk gibi faktörlerden dolayı Lviv’in başı çektiğini düşünüyorum.
Eklemek istedikleriniz , soru , görüş ve önerileriniz için şimdiden çok teşekkür ediyorum.
Comments